Velayet'in önemi
Velayet iki kişi arasındaki hukuk ve iletişimi alan bir ünsurdur. İslam'da velayet ise toplumla yönetici arasındaki irtibat olarak ön plana çıkmaktadır. İmam Ali’nin velayeti, bu sorumluluğun örneklerinden biridir. İmam Ali'nin velayet/imametine duyulan bağlılık sadece bir inanç olarak değil, aynı zamanda bir görev olarak değerlendirilmelidir.
Velayeti kabul etmeyenler: Hüküm ve durumları
İmam Cafer Sadık (Ona selam olsun), İmam Ali'nin velayetini kabul etmeyenlerin, samimi oldukları ve Kur'an-ı Kerim'in hükümlerine sadık kalmaları takdirde Müslüman olarak kabul edileceğini belirtmiştir. Bu durum, dini kabullerinin öncelikle akılcı ve sonra da manevi bir mesele olduğunu vurgular. Bir kişinin velayet kavramını bilmemesi veya kabul etmemesi, onu din dışı bir konuma getirmez.
İmam Ali'nin velayetini kabul etmeyenler, temelde Kur’an'a ve İslam’a sadık kaldıkları sürece Müslümandır. Dikkat edilmelidir ki kişinin dini anlayışı, çevresindeki topluma, eğitimine ve toplumsal etkilerden bağımsız olarak şekillenebilir.
Mezheplerin rolü ve tartışmaların eleştirisi
Mezheplerin ötesine geçmek ve tüm Müslümanlar için ortak bir inanç zemini oluşturmak gereklidir. Bu sebeple özellikle sosya medyada mezhepler arası tartışmaların İslam’a zarar verdiği görüşü yaygındır.
Mezheplerin ayrımları günümüzdeki sosyolojik ve ekonomik problemler sebebiyle geçmişe nazaran daha az önem taşımaktadır. Bu gibi durumlarda herkesin kendi inancını sorgulaması, samimiyetle bir araştırma yapması gereklidir.
Sünni ya da Şii-Alevi olmak, bir kişinin dini anlayışını tanımlayan tek etken değildir. Nitekim bu tanımlar dinin birçok noktasında ortak değerlere sahipken söz konusu tanımlar üzere toplumda rol benimsemek, yalnızca farklı ve marjinal noktalara odaklanılmasına sebep olacaktır. Bu da elbette İslam toplumunu bölmek ve halkları sömürmek isteyen emperyalist ülkeler için malesef faydalı bir etkendir.
Velayet ve İslam’ın fıtrata uygunluğu
Velayet kavramının İslam’ın fıtratına en uygun olan düşünmeyi sağladığı tartışılmaz bir gerçektir. Velayet, insanların kalbinde var olan en samimi düşünceleri ortaya çıkarır ve onları doğru yolda yönlendirir.
Velayet, İslam’ın özünü kavramak için doğru bir araçtır. Düşünme, sorgulama ve samimi bir araştırma süreciyle kişi doğru yolu bulabilir. İslam’ın temel prensiplerine ve Kur’an’a yönelmek adına yalnızca mezheplerin öğretileriyle sınırlı kalmak yerine, mezheplerin oluşmamasını dava edinen ve Hz. Muhammed'in (Ona ve Ehlibeyt'ine selam olsun) vasileri olan 12 İmam'ların (Onlara selam olsun) velayetine/imametine odaklanmak önemli bir etkendir.
Sonuç: İslam’a giden yol ve birlik
İslam’ın amacı, mezheplerin ötesinde bir anlayışla tüm insanları doğru yola yönlendirmektir. Yalnızca mezhep bazlı tartışmaları bir kenara bırakmayı amaç edinmez. Bununla birlikte İbrani ve ibrani olmayan dinlerin mensuplarını da ortak amaç ve güven ortamı içerisinde bir araya getirmeyi amaçlar.
Bunun için ise insanlar, dini inançlarını her şeyden önce akıl ve içtenlikle kabul etmeli; kalpten bir teslimiyetle arayışını sürdürmelidir. Mezhepler elbette bu yolda birer araç olabilir, ancak asıl hedef Allah’a samimi bir şekilde birleşerek yönelmektir.
Bu noktada velayet dinin özüdür ve insanlar arasındaki ayrımlara sebep olan mezhepsel etkenlerden ayrı olarak değerlendirilmelidir. Müslümanlar, mezhepler arası tartışmalar yerine, birbirlerinin kalbindeki samimiyeti ve doğruluğu görme yöntemi ile velayete sadık kalabilir.
Dersin Sonunda:
İslam’daki velayet kavramı, sadece bir mezhep tartışmasından ibaret değildir. Velayetin amacı, mezheplerin ötesinde, tüm Müslümanlar ve hatta Mustazaflar için ortak bir anlayış getiren dinimizin tanınmayan yüzünü ortaya çıkarmaktır.
Velayet, öncelikle yüce Allah'ın; onun elçisi Hz. Muhammed'in (Ona ve Ehlibeyt'ine selam olsun) ve onun vasisi İmam Ali'nin (Ona selam olsun) velayetlerini kapsasa da, İslam toplumunda ihtilaflı olan nokta İmam Ali'nin velayeti/imameti olduğu için bizim de üzerinde durduğumuz alan burasıdır.
Sorular:
1. Sosyal medyada mezhep tartışmaları hakkında hangisi doğrudur?
A) İslam’ın öğretilerini yaymada etkili bir araçtır.
B) Düşmana hizmet etme ve hizipleşmeye doğru götürür.
C) İslam dünyasında birlik ve beraberlik sağlar.
D) Bilgi eksikliğini gidermek için sıklıkla yapılmalıdır.
2. Velayetin olmadığı bir dinin durumu nedir?
A) Dinin felsefesine uygun olmayan bir anlayış barındırır.
B) Kur'an-ı Kerim'e olan bağlılığı arttırır.
C) İslam'ın sünnet ve hadis boyutunu güçlendirir.
D) Sahabe ve İslam filozoflarının ufkunu açar.
3. Velayet kavramı hakkında hangisi doğrudur?
A) Velayeti sadece cennetlik Müslümanlar kabul eder.
B) Velayetin sebebini bilmeyen bir insan ondan sorumlu tutulamaz.
C) Velayet sadece Şii Müslümanlara ait bir olgudur.
D) Velayet mezheplerin varlığını sürdürmesi için gereklidir.
4. İmam Cafer Sadık'ın İmam Ali'nin velayetini kabul etmeyen Müslümanlarla ilgili görüşü nedir?
A) Kabul etmeyenler sadece Ehli Sünnet Müslümanlardır.
B) Kur’an’a samimiyetle tabi oldukları sürece Müslüman olarak kabul edilirler.
C) Kabul etmeyenlerin yaptığı tüm ameller yarı sevap getirir.
D) Kabul etmeyenler Müslümanlıktan tamamen çıkar.
Tags:
Velayet Nedir