ABD-İsrail ve İngiltere üçlüsünün propoganda mekanizması, Filistin Direniş Hareketleri'nin gerçekleştirdiği Aksa Tufanı Operasyonu sonrası büyük bir yalan haberciliğie başvurmuş ve bu durum özellikle Batılı milletler tarafından hızla fark edilmeye başlanmıştı.
Bu kurumlar, bir tarafta Hamas'ın 30 tane çocuğun kafasını kestiği iddiasında bulunurken; diğer tarafta Hamas'ın elinde esir tutulan kimselerin serbest bırakılırken Hamas üyelerine gösterdiği ilgi ve nezaket ciddi bir tutarsızlığı ortaya koymuştu.
Hamas, İslam-i Cihad, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi gibi direniş hareketlerinin bu tutumu değişmedi ve halen başarılı bir şekilde İslamofobia'nın önüne geçiyorlar.
ABD-İsrail terör rejimlerinin ilgili progpoganda ve yalan haberleri sağlayan kurumlara yönelik fon kesmini sağlaması ise bu gidişatın özellikle Filistin'deki hareketler sayesinde değiştiğini ve bu seyrin halen Filistin lehine ilerlediğini gösteriyor.
ABD Küresel Medya Ajansı’na bağlı birçok propaganda aygıtı küçülmeye başladı. 50 dilde yayın yapan ve yıllık 886 milyon dolarlık bütçeyle desteklenen bu medya organları, ABD ve İsrail'in küresel tecavüz ve saldırılarını meşru göstermek için kullanılıyordu.
Amerika'daki bazı senatörler artık bu kurumlar için ülkedeki vergi mükelleflerinin çürümesine sebep olan kambur oldukları ifadesini bile kullanmaya başladı.
Bunlar içerisinde ABD tarafından fonlanan "Özgür" Avrupa Radyosu, "Özgür" Asya Radyosu, Küba’ya yönelik propoganda yayını yapan Radyo Marti ve Arap dünyasında ABD işgallerini meşrulaştırmaya çalışan Al Hurra da fon kesintilerinden etkilendi.
Voice of America'nın Türkçe sitesi haber girişini durdurdu, orada çalışan Türk gazetecilerin e-posta hesapları kapatıldı, binaya girişleri engellendi ve 15 Mart’tan itibaren yeni haber girişi yapılmadı.