1. Kısaca Tanım ve Logo
Velayet Düşünce Enstitüsü (VDE), 2014 yılında İstanbul'da kurulan bir araştırma kuruluşudur.
Kuruluş, Velayet/Ehlibeyt (12 İmam) ve Direniş Cephesi (Axis of Resistance) öğretilerini yaşatmaya yönelik çalışmalar yapar.
Kuruluş logosu, enstitü ismi olan Velayet'in baş harfi V'yi oluşturur. Harfin bir kolu Velayet İmamı Ali'nin meşhur kılıcı Zülfikar'ı temsil ederken, bir diğer kolu da ilim ve hikmetin önemini temsil eden tüy kalemden meydana gelir.
Bu iki sembol, savaşın iki yönü olan saha ve kültür yönlerini de temsil eder. Velayet Düşünce, ideolojik temeli, Direniş Cephesi ise Zülfikar'ın bir sonucu olarak ön plana çıkarılabilir.
2. Araştırma Alanı
VDE, Kudüs merkezli Direniş Cephesi'nin ABD destekli medya ajanslarının çeşitli dezenformasyonları sebebiyle doğru tanınmaması sebebiyle araştırmalarını bu yönde ilerletmektedir.
VDE, benzer şekilde Velayet düşüncesinin de aynı ajansların hedefinde olması sebebiyle Velayet kültür ve bilincinin yaşatılması için bir takım çalışmalar gerçekleştirir.
VDE, işgalcilerin oluşturduğu caydırma habercilikle mücadele etmeyi temel görev edinmesi sebebiyle, Direniş Cephesi'nin amaç ve esaslarını, cepheye üye ülke ve halk hareketlerini, İslam'ın direniş ve hareket esaslı disiplinerini, Velayet düşüncesi ile Kerbela okulunu ve İslam Devrimi kurucuları ve amaçlarını tanıtmayı amaç edinmiştir.
Bunlarla birlikte Direniş Cephesi ve Velayet Düşüncesi ile ilişkili ülkelerin Türkiye tarihi ve toplum yapısıyla olan bağlantısı da araştırma alanı içerisinde yer alır.
2. 1. Raporlama
Enstitü, üzerine yoğunlaştığı düşünce ve konuların dünya genelindeki durumlarını arşivleme, haberleştirme ve raporlamayı asli vazifelerinden biri olarak edinmiştir.
Bu açıdan günlük ve aylık olmak üzere rapor üretimini gerçekleştirmekte ve ilgili konuları "1 Dakikada Günlük Direniş ve Velayet Raporu" isimli video/metin üretimi ve "Velayet Rapor" isimli aylık yayın/dergi üretimiyle bir araya getirmektedir.
2. 2. Ders ve Program Tertipi
Enstitü, Velayet/Ehlibeyt düşüncesini merkeze alacak nitelikte, günümüz toplumunun problemlerini çözmeyi amaçlayan bir takım ders ve programlar düzenlemektedir.
Bu dersler, kimi zaman katılıma açık gerçekleştirilirken, kimi zaman da yalnızca enstitü üyelerine yönelik sağlanmaktadır.
Konu seçiminde başında teoloji ve etik konuları yer alsa da, zamanla alan ve konuların çeşitlenmesi beklenmektedir.
Açıköğretim modelinde eğitim metodu sağlamak amacıyla, ilgili dersleri pdf ve örnek sorularla öğrenime hazır hale getirmek ve ödüllü sınav/testlerle öğrencileri teşvik etmek, geleceğe yönelik amaçlardan bazılarıdır.
2. 3. Araştırma/Sunum
Enstitü, Velayet Düşünce'nin ve Direniş ruhunun mimarı olan Hz. Peygamber ve Ehlibeyt'ini önder olarak tanımakta/tanıtmaktadır. Bu sebeple Hz. Peygamber ve Velayet/Ehlibeyt İmamları'nın buyrukları üzerine tanıtım ve anlatım gerçekleştirmektedir.
Enstitü bunlarla birlikte, günlük ve aylık rapor üretimi üzerinden sağladığı bilgi ve verilerle Direniş ve Velayet ekseninin yer aldığı ülkelerin antiemperyalis tutumlarını günümüz Türkiye toplumuna izah etmeyi amaçlamaktadır.
Bu boyutta, ilgili konular, ülkeler, kişiler ve eserler üzerine araştırmalar yapar; videolaştırarak tüketimi kolaylaştırmayı amaçlamaktadır.
2. 4. Mesaj
Enstitü, Hz. Peygamber ve Velayet/Ehlibeyt İmamları'nın buyruklarını duyurma ve arşivleme amacı taşır.
Enstitü aynı şekilde, Velayet Düşünce'nin ve Direniş Cephesi'nin mimarı olan Velayet/Ehlibeyt Üniversitelerinin günümüz rektörü ve bilgini sayın Hamaney'i rehber ve önder olarak görüp/tanıtmaktadır.
İslam Devrimi lideri İmam Humeyni'nin doktorini olan Fakihlerin Velayeti (Velayet-i Fakih) adlı eseri esas alınırsa, günümüz müçtehit ve uzman teologların önderi olarak kabul edilen İmam Hamaney'in, fikirleri, icraatları, hayatı ve konuşmaları tarafımızca çevrilmekte ve duyurulmaktadır.
Bu sebeple "Velayet Buyrukları" ve "Velayet Rehberi" isimli iki kategori, "Velayet Mesajı" adı altında sunulmaktadır.
2. 5. Araştırma Motoru
Enstitü, Direniş ve Velayet eksenli hareket ve oluşumlara karşı başlatılan dezenformasyon sebebiyle, ABD destekli/sempatizanı medya ve haber kuruluşlarının yer almadığı ve isabetli sonuçların alınmasının amaçlandığı bir arama motoru sunmaktadır.
3. Araştırma Kadrosu
4. Sosyal Medya Kanalları
5. Velayet Nedir?
5. 1. Terminolojide Velayet
Terminolojide Velayet, arapça kökenli olup, "v-l-y" kökünden gelir ve aslen bireyler arasındaki hukuk ve konumu işaret eden bir anlama dayanır. Örnek olarak x birinin y birine olan velayeti, onun arkadaşlığı, sırdaşlığı, akrabağlığı olabilmektedir. Bu bağlamda velayet, varlıklar arasındaki konum, sınıf, görev ve ilişkiyi tanımlayan bir ifade anlamı taşır.
Hiyerarşinin belirlenmesinde sıklıkla kullanılan bu terim, yoğun kullanım açısından birinin bir veya birden fazla bireye rehberliği ve yönetimi üzerinde yetkili olması anlamını taşır. Bununla birlikte İslam dini ve toplumu nezdinde toplumunun temsili olan siyasi ve manevi yöneticinin yetki ve ödevleri ifade eder.
5. 2. Hukukta Velayet
Hukukta kullanılan Velayet terimi ise köken olarak aynı anlamı ifade etse de yaygın kullanımı aksine bir takım farklıklar taşır. Özellikle erişkin olmayan bireyler için kullanılan bu terim, bir çocuğun şahıs temsili olan anne-babasının çocuk üzerindeki hak, yetki ve ödevlerini ifade etmesi ile ön plana çıkar.
Özetlemek gerekirse, İslam'da velayet, toplumunun temsili olan siyasi ve manevi yöneticinin yetki ve ödevleri ifade ederken; hukukta kullanılan velayet terimi ise, genel kullanım açısından yalnızca çocuğun şahıs varlığına, malvarlığına ve temsiline dair hak, yetki ve ödevleri kapsar.
6. Velayet Düşünce Nedir?
Velayet düşüncesi ontolojik ve epistemolojik bir kavram olarak temelde varoluşun düzenine dair bir kavrayış biçimidir. İslam dininde Allah’ın mutlak hâkimiyeti ve varlık üzerindeki egemenliğinin hiyerarşik bir bütünü olarak ön plana çıkmaktadır.
6. 1. İslam'da Velayet Düşünce
Velayet düşüncesi ontolojik ve epistemolojik bir kavram olarak temelde varoluşun düzenine dair bir kavrayış biçimidir. İslam dininde Allah’ın mutlak hâkimiyeti ve varlık üzerindeki egemenliğinin hiyerarşik bir bütünü olarak ön plana çıkmaktadır.
Velayet düşüncesi, özellikle İslam siyaset felsefesinde merkezi bir kavram olup, otoritenin meşruiyetini, yönetim hakkını ve toplumsal düzeni belirleyen bir ilke olarak ele alınır.
İslam peygamberi Muhammed'den sonra toplumun manevi ve siyasi önderinin İmam Ali'ye ve onun soyundan gelen Ehlibeyt/Velayet İmamlarına ait olduğu fikrini esas alan bir düşünce biçimidir.
Bu biçim aynı zamanda İslam'ın iki büyük mezhebinden biri olan Şii/Alevi görüşünün temel ilkesidir. Bu ilkeye göre, yüce Allah'ın insan üzerindeki iradesi İslam peygamberi Muhammed ile yeryüzünde hakim olmuştur. Muhammed peygamberin vefatından sonra ilkelerin korunması ise, yüce Allah'ın emirlerinin toplandığı Furkan (Kur'an-ı Kerim) ve Hz. Muhammed'in hanedanı Ehlibeyt'in çizgisinden çıkmamakla mümkün olur.
6. 2. Velayet Düşünce ve Gadir Hum
İmamet doktrinini kapsayan bu düşünce, İslam ümmetinin yalnızca ilahi olarak belirlenmiş imamlar tarafından yönetilmesi gerektiğini savunur.
Bu bazda Hz. Muhammed'in Gadir Hum bölgesinde yapmış olduğu konuşma, kendisinden sonra yerine geçicek olan kişinin (Ehlibeyt'ten olan) İmam Ali olduğunu söylemesi ve Ehlibeyt'i ile Furkan'ın kıyamete kadar birbirinden asla ayrılmayacağı, bu iki değerin aksine hareket edenin ise zarara uğrayacağı bilgisini vermesi üzerine ciddi bir önem kazanmıştır.
Gadir Hum'da gerçekleşen bu hutbe sonucu İmam Ali'nin velayeti, Hz. Muhammed'in velayetini tanıyan herkesin üzerine meşrutiyet kazanmıştır. Nitekim Muhammed peygamber Gadir Hum hutbesinde "Ben kimin mevlası/velisi isem Ali de onun mevla/velisidir" ifadesinde bulunarak bu velayeti kendi velayeti ile tasdiklemiştir.
Hz. Muhammed'in tüm beyanları İslam dini nezdinde yüce Allah'ın beyanı olarak kabul edilmektedir. (Necm Suresi 3-5) Bu bağlamda, Peygamber Muhammed'in (veli oluşuna inanan insanlar üzerindeki) velayeti yüce Allah'ın velayetinin (insanlar üzerindeki yönetme hakkının) bir alt başlığı ve ulaşım halkası ise, İmam Ali'nin velayeti de Muhammed peygamberin tastiği sebebiyle yüce Allah'ın velayetinin (Hz. Muhammed'den sonra) bir halkası olduğu anlamını kazanır.
Bu tanım aynı zamanda İmamet doktrini olarak ön plana çıkmaktadır. Bu doktrinin temsilcileri, İslam ümmetinin yalnızca ilahi olarak belirlenmiş imamlar tarafından yönetilmesi gerektiğini açıklar ve bu imamların birincisinin Ali olduğunu belirtir.
Bu anlamda, yüce Allah'ın velayetine ulaşmak için Muhammed peygamberi veli edinen kimseler, Muhammed peygamberin vefaatı sebebiyle miras bıraktığı öğreti ve sünnetine ulaşamama tehlikesinden kurtulmak ve çeşitli yorumlarla değiştirilen uydurma hikayelere dayandırılmış dini metinlerden etkilenmemek için, Ali'ye tutunmalıdır.
"Allah'a ulaşmak için Muhammed, Muhammed'e ulaşmak için Ali" sloganı bu tutum sebebiyle oluşmuş ve günümüze "Ya Allah, ya Muhammed, ya Ali" şeklinde gelmiştir.
Mezhep ve hizipleşmenin yüce Allah'ın vahiy bazlı beyanlarını içeren Kur'an-ı Kerim'de haram ve yanlış olduğu açıklanması, bunun gerçekleşmemesi için de Velayet Düşünce'nin iyi anlaşılması gerektiği önem arz etmektedir.
Konu ile ilgili detaylı bilgi için tıklayınız: Velayet Nedir Dersleri
7. Direniş Cephesi (Axis of Resistance) Nedir?
Özellikle antiemperyalist tutumu ile ön plana çıkan Direniş Cephesi, ekonomik varlığını işgal ve sömürüye dayandırmış ülkelerin (ABD, İngiltere, Fransa) özellikle Batı Asya (Orta Doğu) daki hukuksuz girişim ve işgal hareketlerini sekteye uğratan genel bir koalisyon biçimidir.
Bununla birlikte aynı bölgede faaliyet gösteren terör örgütlerine karşı mücadele veren bu cephe Kudüs Ekseni olarak da tanımlandırılmaktadır.
7. 1. Direniş Cephesi ve Velayet Düşünce
Direniş Cephesi'nin temel dayanaklarından biri olan Kerbela olayı, Velayet düşüncesinin tanındığı ender olaylardan biri olması ve Velayet/Ehlibeyt üniversite ve havzalarının kuruluşundan bu yana işgalcilere karşı harekete geçme metodunu desteklemesi durumu; 1979 yılında İran'daki Şii/Alevi teologların önderliğinde gerçekleşen İslam Devrimi'nde ön plana çıkmıştır.
Bunun sonucunda kurulan İslam Cumhuriyeti, İslam peygamberi Muhammed ve onun vasileri olan Velayet/Ehlibeyt İmamları çizgisinde sömürü ve işgal odaklı ülke ve örgütlere yönelik bir direniş hareketi oluşturmaya başlamıştır.
Söz konusu hareketin rol modeli 3. Velayet/Ehlibeyt İmamı Hüseyin'in Kerbela'daki tutumu hasebiyle, özellike İmam Hüseyin isminin karşılık bulduğu bölgelerdeki işgal hareketlerine karşı çıkan çoğu devlet ve halk hareketi bu cephe etrafında birleşmiştir.
Bu açıdan bakılırsa Velayet İmamları'nın Kerbela ve benzer olaylar sonrası dünyaya vermiş olduğu direniş bilinci, Direniş Cephesi'nin temel ideolojik zeminin oluşmasına sebep olmuş ve olmaya devam etmektedir.
7. 2. Direniş Cephesi Şii/Alevi Bir Oluşum Mudur?
Direniş Cephesi'nin İran İslam Cumhuriyeti önderliğinde kurulması sebebiyle yalnızca Şii/Alevi müslümanları destekleyen bir cephe olması beklenirken, beklenenin aksine genel odağını Filistin'deki Sünni müslümanlardan meydana gelen direniş hareketleri merkezinde oluştuğu için; İslam toplumunu mezhepçi tutumlarla birbirinden ayırmak isteyen ve bu sayede işgal karşısında güçlenen direniş bilincini kırmayı amaçlayan ABD destekli misyonerlerin dayanaklarının etkisiz hale geldiği gözlemlenmektedir.
Bu anlamda, sahada gerçekleştirilen savaşta başarısız olan ABD'nin, zaferi ideolojik savaşla elde etmeyi amaçladığı; ülkemiz ve çevre ülkelerde yer alan misyonerler ve işgal destekli medya ajanslarının yoğun dezenformasyon ve caydırma haber üretme çabasını gösterebiliriz.
Bu gibi çabalar, Direniş Cephesi'nin "İran'ın yayılmacı politikası" ve "Şii hilali/yayılmacılığı" olarak tanınmasına yönelik hedefler barındırsa da; Direniş Cephesi herhangi bir ırk, mezhep veya din karşıtı yaklaşımı reddederek birçok millet ve inançtan meydana gelen antiemperyalist halkları Kudüs ve çevresinde bölge ve ülkelerin özgürlüğü, ABD destekli İsrail'in yok olması ve Batı Asya'daki tüm işgal üslerin yok olması hedefi yolunda destekler.