Velayet: Yaratıcı İle Bağ / Velayet Nedir? 2. Bölüm


Velayet kelimesinin anlamı

"Velayet" kelimesi, karşılıklı bir bağlılık, irtibat ve ilişkiler bütününü ifade eder. Yüce Allah’ın yeryüzü ile olan bağlantısını temsil eder ve bu bağlantı, insanlar aracılığıyla sağlanır. İnsanlar, Yüce Allah’ı tanımak için dünyadaki her şeyde Allah’ın ayetlerini (göstergelerini) aramakla yükümlüdürler.

Velayet, Allah’ın yeryüzündeki rehberliğini ve iradesini tanımak için bir yol göstericidir. Bu rehberlik, yalnızca akıl ve estetikle değil, aynı zamanda insanın fıtratında bulunan hikmet arayışı ile de bağlantılıdır.

Bu bağlamda her insan yüce Allah'ın temsilcisi olamayacağı için onun seçtiğ kamil insanların (Peygamberler ve vasileri) bu bağda öncelikli ve tek yetkili olduğu gerçeği göz ardı edilemez.

Velayet Bayramı ve Muharrem Ayı

Velayet Bayramı, İslam’da en büyük bayram olarak ilan edilmiştir. Hatta Hz. Peygamber’in (Ona ve Ehlibeyt'ine selam olsun) doğumundan daha da önemli kabul edilmiştir. Ayrıca, Alevilikte İmam Hüseyin’in şehit olduğu Aşura günü ve Muharrem ayında yapılan ibadetler de Velayet’in önemini vurgulayan ibadetler olarak kabul edilir. Gadir Hum olayı, İslam’daki en önemli beyanlardan biri olarak kabul edilmiştir ve Velayet’in ne kadar önemli olduğunu gösterir.

İslam’da Velayet 

İslam, tüm peygamberlerin ve yüce Allah’ın gönderdiği rehberlerin, Yüce Allah’a yakınlık açısından Allah’ın ayetlerini tanıtma ve öğretme misyonunu üstlendiği bir inanç sistemidir. İslam'da, bu rehberler yalnızca dini öğretileri aktarmakla kalmaz, aynı zamanda insanlara doğru düşünmeyi, hikmeti ve estetiği de kazandırırlar.

İslam’ın özündeki doğru düşünme anlayışı, insanların düşünmeyi, sorgulamayı ve hikmeti aramayı öğrenmelerini sağlar. Bu bağlamda, filozofların arayışı da Velayet’in bir örneğidir. Velayet, sadece dini bir kavram olmanın ötesinde, insanın fıtratına dayalı bir arayış ve Allah’ın yolunu takip etme çabasıdır.

Velayet ve İslam Medeniyeti

İslam medeniyetinin devamlılığı için, Allah’ın velayetini anlamak ve ona göre bir yaşam sürmek esastır. İslam, son peygamber Hz. Muhammed (Ona ve Ehlibeyt'ine selam olsun) ile tamamlanmıştır ve bundan sonra yeni bir peygamber veya kutsal kitap gelmeyecektir. Bu yüzden, İslam’ın öğretisinin doğru anlaşılması için, Hz. Peygamber ve Ehlibeyt’inin öğretilerine sıkı sıkıya bağlı kalmak gerekir.

İslam medeniyetinin sürdürülebilirliği, ancak Allah’ın Velayet'inin tanınması ve bu Velayet doğrultusunda hareket edilmesiyle sağlanabilir. İnsanların yüce Allah’ı ve onun yeryüzündeki temsilcilerini tanımadan ibadet etmeleri malesef anlamlı olmayacaktır.

Sonuç:

Velayet, İslam’ın temeli ve toplumsal birliğin sağlam temeller üzerinde durmasını sağlayan kritik bir kavramdır. Yüce Allah’ın Velayet'ini tanımadan yapılan ibadetler ve dini ritüeller geçerliliğini yitirir. İslam’ın saf öğretisi, Allah’ın Velayet'ini kabul etmek ve bu öğretiden sapmadan hayatı yönlendirmek üzerine olmalıdır.

1. Velayet kavramının İslam'daki önemi nedir?
A) Sadece ibadet etme öğretileri aktarmak için gereklidir
B) Sadece Peygamberin yerine geçecek kişiyi belirlemek için kullanılır
C) Allah’ın yeryüzündeki rehberliğini ve iradesini tanımak için kritik bir noktadır
D) Sosyolojik bir mesele olup mezhepsel yorumlara ön ayak olmuştur

2. Velayet Bayramı ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A) İslam’daki en büyük ikinci bayramdır
B) Ehli Sünnet ekolünde sahih olmadığı için Sünniler bu bayrama itimat etmez
C) Önemi, İmam Hüseyin’in şehit olduğu Aşura gününden sonra gelir
D) Alevi-Şii ekolünün yorumuyla oluşan bir bayramdır

3. Hz. Peygamber’in Velayet'le ilgili davranışı ne değildir?
A) Kendisinden sonra rehberliği üstlenen kişinin İmam Ali olduğunu belirtmiştir
B) Toplumunun kendisinden sonra 12 İmamlar'ca yönetilmesi gerektiğini ilan etmiştir
C) Halife, İmam veya Veli atamayarak "Siyasal İslam" oluşumunu durdurmak istemiştir
D) Çıkara dayalı siyaseti dini hükümlerle disipline edecek olan vasisini ilan etmiştir

Daha yeni Daha eski